Ukrayna’da Ormanlar Alevlere Teslim: Yangınlar Savaşın Yeni Cephesi mi?

Ukrayna’da Ormanlar Alevlere Teslim: Yangınlar Savaşın Yeni Cephesi mi? Ukrayna’da Ormanlar Alevlere Teslim: Yangınlar Savaşın Yeni Cephesi mi?

Mayın tarlaları, drone saldırıları ve ekolojik yıkım… Ukrayna’da kontrolsüz büyüyen yangınlar doğayı, ekonomiyi ve yaşamı tehdit ediyor.

Savaşın gölgesinde kalan Ukrayna, bu kez doğayla mücadele ediyor.
Ülkenin doğusundaki ormanlarda aylarca süren yangınlar, yüz binlerce hektarlık alanı küle çevirdi.
Yetkililer, artan sıcaklıkların yanı sıra savaşın yol açtığı cephane patlamaları ve insansız hava aracı saldırılarının yangınları tetiklediğini belirtiyor.
Yangın bölgelerinde çalışan itfaiyeciler, mayınlı arazilerde hayatlarını riske atarak mücadele veriyor.

Alevlerin Kalbi: Harkov ve Kherson Bölgeleri

Ukrayna orman idaresine göre, 2025 yılının ilk sekiz ayında çıkan yangınların çoğu Harkov çevresinde meydana geldi.
Studenok köyü yakınlarında başlayan yangın, 6 bin hektarlık alanı yok etti.
Yalnızca 2024 yılında ülke genelinde bir milyon hektardan fazla orman kül oldu.
Bu rakam, aynı dönemde Avrupa Birliği genelinde yanan toplam alanın iki katına denk geliyor.

Uzun süren çatışmalar, toprağın yapısını bozdu.
Cephaneliklerdeki patlamalarla başlayan küçük yangınlar haftalarca sürdü ve ekosistemi geri dönüşü olmayan biçimde tahrip etti.

REKLAM

Hayatta Kalmak İçin Yangın Söndürüyorlar

Ukraynalı itfaiyeciler için yangın söndürmek artık sadece bir görev değil, hayatta kalma savaşı.
Kherson’daki bir milli park yetkilisi, ekibin her an gözetim altında olduğunu belirtiyor:

“Yangınla uğraşırken üzerimizde drone’lar uçuyor. Kamyonların yanında nöbet tutuyoruz. Her an hedef olabiliriz.”

Sosyal medyaya yansıyan görüntüler, “itfaiye” yazılı araçların vurulduğunu doğruluyor.
Saldırılar genellikle iki aşamalı gerçekleşiyor:
İlk drone patlaması yangını başlatıyor, ikinci saldırı ise olay yerine gelen ekipleri hedef alıyor.
Uluslararası hukuk uzmanları, bu yöntemin açık şekilde savaş suçu teşkil ettiğini vurguluyor.

Çevreye Kasıt mı Var?

Savcılıklar, yangınların sadece savaşın yan etkisi olup olmadığını değil, bilinçli bir çevre tahribatı olarak planlanıp planlanmadığını araştırıyor.
Yetkililer, ormanların ve milli parkların özellikle hedef alınmasının askeri amaç taşıyıp taşımadığını incelemekte.
Ancak savaşın sürdüğü bölgelerde delil toplamak oldukça zor.

Bağımsız araştırmacılar, kurtarma ekiplerinin kasıtlı şekilde vurulduğuna dair bulguların arttığını söylüyor.
Eğer drone operatörleri, üzerinde “kurtarma ekibi” yazılı araçları bilerek hedef alıyorsa, bu durum doğrudan uluslararası hukuk ihlali anlamına geliyor.

Patlamayan Bombalar, Yanan Ormanlar

Yangınların yayılmasını en çok hızlandıran etkenlerden biri, mayınlar ve patlamamış mühimmat.
Alevlerin etkisiyle ısınan cephaneler patlıyor, bu da yeni yangınlara neden oluyor.
Rus ordusunun kullandığı “petal” tipi küçük mayınlar, özellikle yangın söndürme araçlarının geçişini imkansız hale getiriyor.

Sadece İzyum ormanlarının %90’ı hâlâ temizlenemedi.
Ekipler, önce bomba imha uzmanlarının bölgeyi güvenli hale getirmesini beklemek zorunda kalıyor.
Bugüne kadar ülke topraklarına 2 milyondan fazla mayın yerleştirildiği tahmin ediliyor.
Uzmanlara göre bu durum, doğanın yeniden canlanmasını on yıllar boyunca engelleyecek.

Doğa Savaşın Kurbanı Oldu

Yangınlar sadece ormanları değil, tarım alanlarını ve köyleri de etkiliyor.
Ukrayna’nın tahıl üretimi ciddi şekilde azaldı.
Bir zamanlar “Avrupa’nın buğday ambarı” olarak anılan ülke, bugün gıda güvenliği kriziyle karşı karşıya.
Yanmış topraklarda tarım yapmak neredeyse imkânsız hale geldi.
Ekonomistler, yangınların tarımsal üretimde %30’a varan düşüşe yol açtığını belirtiyor.

Rusya’nın Taktiksel Hamlesi mi?

Bazı analistlere göre, yangınlar yalnızca bir doğa felaketi değil; yeni bir savaş yöntemi.
Alevler, Ukrayna’nın lojistik hatlarını zayıflatırken, hava operasyonlarını da zorlaştırıyor.
Yoğun duman, drone keşif sistemlerini devre dışı bırakabiliyor.
Bu da orman yangınlarını, dolaylı yoldan askeri avantaj sağlayan bir araç haline getiriyor.

Savaşın başladığı günden bu yana, çevre tahribatı bir “silah” olarak kullanılmaya devam ediyor.

Uluslararası Tepkiler

Birleşmiş Milletler ve çevre örgütleri, doğayı kasıtlı olarak tahrip eden saldırıların insanlığa karşı suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Avrupa’daki çevre hukukçuları, “Orman yakmak yalnızca doğayı değil, yaşamı hedef almak demektir.” açıklamasında bulundu.

Ancak savaş bölgelerindeki kanıt yetersizliği nedeniyle, bu tür eylemler için henüz resmi bir dava açılmış değil.

Küle Dönen Topraklarda Hayat Mücadelesi

Ukrayna’nın doğusu bugün bir sessiz felaketin içinde.
Yanan ağaçlar, patlayan mayınlar, zehirli dumanlar ve yok olan yaşam alanları…
Her yangın, hem ekosistemi hem de insanlığın vicdanını biraz daha yakıyor.

Uzmanların uyarısı net:

“Bu sadece Ukrayna’nın değil, tüm Avrupa’nın iklim dengesini sarsan bir felaket. Doğa, savaşın yeni cephesi haline geldi.”

Yorum ekleyin..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gelişmelerden Haberdar Olun!

KVKK Sözleşmesi gereği bilgileriniz 3.şahıslarla paylaşılmaz. KVKK Aydınlatma Metni and Kullanım Sözleşmesi
REKLAM