Güneş Sistemi’ne yıldızlararası uzaydan giren gizemli cisim 3I/ATLAS, ilk kez radyo sinyali gönderdi. Güney Afrika’daki MeerKAT radyo teleskobu tarafından tespit edilen bu sinyal, cismin yüzeyinden devasa madde püskürmeleri yaşandığını ortaya koydu.
Bilim dünyasında büyük yankı uyandıran keşif, kuyruklu yıldızlarda nadiren gözlemlenen bir aktiviteye işaret ediyor.
Harvard’dan Loeb: “MeerKAT, Özgün Bir Radyo İmzası Yakalamayı Başardı”
Harvard Üniversitesi’nden ünlü astrofizikçi Prof. Avi Loeb, yaz aylarından bu yana 3I/ATLAS üzerinde çalışmalar yürüttüklerini belirterek şunları söyledi: 
“Bu cisimden yayılan OH molekülleri, MeerKAT gibi gelişmiş radyo teleskopların algılayabileceği kendine özgü bir radyo imzası bırakıyor. Önceki gözlem denemelerimiz başarısız olmuştu, ancak bu kez ilk sinyali yakaladık.”
Loeb ve ekibinin yaptığı analizlere göre, söz konusu moleküller Dünya’ya göre saniyede yaklaşık 61 mil hızla hareket ediyor. Emilim çizgilerinin genişliği, cismin yüzey sıcaklığı olan -43°C ile uyumlu bir termal hareketi doğruladı.
600 Bin Mil Uzanan Dev Gaz Jeti
9 Kasım’da elde edilen optik görüntüler, 3I/ATLAS’ın Güneş’e doğru ve Güneş’ten uzağa doğru iki yönde madde püskürttüğünü gösterdi.
Bu jetlerin uzunluğu Güneş yönünde 600 bin mil, ters yönde ise 1 milyon 800 bin mil olarak ölçüldü.
Dünya’ya şu anda 203 milyon mil uzaklıkta bulunan 3I/ATLAS, bu gözlemlerle şimdiye kadarki en aktif yıldızlararası cisim olarak kayıtlara geçti.
Bilim insanlarına göre, bu püskürmelerin hızı Güneş rüzgârının yaklaşık 250 mil/saniye hızına ulaşıyor. Bu değer, tipik bir kuyruklu yıldızın madde akışından yaklaşık bin kat daha fazla.
Aylık 50 Milyar Ton Kütle Kaybı
Prof. Loeb, 3I/ATLAS’ın olağanüstü bir madde kaybı yaşadığını da vurguladı:
“Cisim, her milyon mil karelik alanda saniyede yaklaşık 2,2 milyon pound madde püskürtüyor. Bu da aylık 50 milyar tonluk bir kütle kaybına denk geliyor.”
Bu kadar yüksek oranda madde kaybı, bilim insanlarının 3I/ATLAS’ın doğal bir kuyruklu yıldız mı yoksa yapay kökenli bir nesne mi olduğu yönündeki tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Kuyruklu Yıldız Teorisi Sorgulanıyor
Gözlemlenen yoğun püskürmeler, klasik kuyruklu yıldız modelleriyle uyuşmuyor. Loeb’e göre doğal bir kuyruklu yıldız bu kadar büyük bir maddeyi bu hızla uzaya savuramazdı:
“Bu veriler, geleneksel kuyruklu yıldız açıklamasını zorlaştırıyor. Hızla artan parlaklık, kütle kaybı ve jet uzunlukları, alışılmadık bir fenomeni gösteriyor.”
Sıradaki Gözlemler: Hubble, James Webb ve Juno
Cisim, Aralık ayında Dünya’ya en yakın konumuna yaklaşacak. Bu dönemde Hubble ve James Webb Uzay Teleskobu tarafından yapılacak gözlemlerle, 3I/ATLAS’ın püskürttüğü maddenin bileşimi, hızı ve toplam kütlesi incelenecek.
Ayrıca NASA’nın Juno uzay aracı, 16 Mart 2026’da cisim Jüpiter’e yaklaşırken düşük frekanslı radyo sinyallerini analiz edecek.
Bu çalışmalar, 3I/ATLAS’ın gerçekten buzlu bir kuyruklu yıldız mı yoksa teknolojik bir kökeni olan yıldızlararası nesne mi olduğunu aydınlatabilir.
