Almanya’dan Türkiye’ye tatile gelen Böcek ailesinin İstanbul Ortaköy’de tükettikleri midye, tavuk tantuni ve sucuk sonrası zehirlenmesi ve aile fertlerinden üçünün hayatını kaybetmesi, gözleri açıkta satılan gıdalara çevirdi. Uzmanlar, bu tür ürünlerin ciddi tehlikeler barındırdığı konusunda uyardı.
ORTAKÖY’DEKİ TRAJEDİ: AİLEDEN 3 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
9 Kasım’da Almanya’dan İstanbul’a gelen Servet ve Çiğdem Böcek çifti çocuklarıyla birlikte sokak lezzetleri tükettikten kısa süre sonra mide bulantısı ve kusma şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı.
Tüm müdahalelere rağmen Kadir Muhammet (6) ve Masal Böcek (3) yaşamını yitirdi.
Yoğun bakımda entübe edilen baba Servet Böcek tedavi görürken, anne Çiğdem Böcek ise sabah saatlerinde hayatını kaybetti.
“PROTEİN İÇEREN GIDALAR EN YÜKSEK RİSK GRUBUNDA”
Gıda Güvenliği Derneği’nden Dr. Samim Saner, yüksek proteinli hayvansal gıdaların bakteri üretimi açısından en riskli grup olduğunu belirtti.
Saner, özellikle köfte ve hamburger gibi ürünlerde “iyi pişme” zorunluluğuna dikkat çekerek, iyi pişmeyen et ürünlerinin böbreklerde ölümcül etkiye yol açabileceğini söyledi. 
Soğukta saklanması gereken ürünlerin açıkta bırakıldığında tehlikenin katlandığını vurgulayan Saner, “Midye, soğuk sandviç ve tavuk ürünleri uygun sıcaklıkta tutulmazsa bakteri sayısı hızla artar. Açıkta et veya tavuk gördüğünüzde kesinlikle almayın.” dedi.
“MİDYE NEREDEN GELİYOR, SOĞUK ZİNCİR BOZULDU MU?”
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, kontrolsüz koşullarda hazırlanan midyenin ciddi toksin ve bakteri biriktirebileceğini söyledi.
Midyenin doğal yapısında alg ve bakteri barındırabildiğini belirten Boğa, nörotoksin kaynaklı zehirlenmelerin hızlı seyredebileceğini ifade etti.
Uzman isim, midye tüketiminde iki kritik noktayı şöyle sıraladı:
- Midyenin kaynağı: Kanalizasyon atıklarının aktığı bölgelerde yaşayan midyelerde Salmonella başta olmak üzere yoğun bakteri bulunur.
- Soğuk zincirin korunması: Taşıma ve depolamada sıcaklık arttıkça midye çok daha hızlı bakterilenir.
Boğa ayrıca midye dolmadaki pirincin bakteriler için ideal bir üreme ortamı oluşturduğunu vurguladı.
ÇOCUKLAR VE YAŞLILARDA RİSK ÇOK DAHA YÜKSEK
Hem Prof. Dr. Salih Boğa hem de İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Onur Taşçı, bağışıklık sistemi zayıf grupların daha ağır etkilenebileceğini belirtti.
Taşçı, çocuklarda bağışıklık sisteminin tam gelişmediğini, aynı miktarda bakterinin çocuklarda çok daha ağır tabloya neden olabileceğini söyledi.
Yaşlılarda ise kronik hastalıklar ve zayıflayan bağışıklığın ölümcül sonuçları tetikleyebileceğini ifade etti.
ZEHİRLENME BELİRTİLERİ ÇOK HIZLI ORTAYA ÇIKABİLİR
Prof. Dr. Boğa, bazı zehirlenmelerde belirtilerin ilk 30 dakika içinde başladığını, hatta kişinin yeme sırasında bile bulantı hissettiğini belirtti.
Erken belirtilerde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmanın hayat kurtarıcı olduğunu söyledi.
EVDE İLK MÜDAHALE NASIL OLMALI?
Dr. Boğa ve Dr. Taşçı, ilk müdahale konusunda şu önerilerde bulunuyor:
- Bulantı varsa kusmak, bakteri ve toksin yükünü azaltabilir.
- Bol sıvı tüketmek gerekir.
- Antibiyotik ve ishal durdurucu ilaçların bilinçsiz kullanımı zararlı olabilir.
- Bilinci kapalı kişiye kesinlikle su veya gıda verilmemeli.
- Şiddetli karın ağrısı, ateş, yoğun kusma, kanlı ishal gibi belirtilerde acilen hastaneye gidilmelidir.
KUMPİR VE MİDYEDE HİJYEN NEDEN KRİTİK?
Dr. Onur Taşçı, midyenin ağır metal biriktirebileceğini ve hijyenik ortam gerektirdiğini vurgulayarak, özellikle mayonez, peynir, sosis gibi malzemelerle hazırlanan kumpirin uygun şekilde soğutulmadığında bakteri üremesinin hızlandığını söyledi.
Taşçı ayrıca seyyar satıcılarda:
- el hijyeninin denetlenmediğini,
- bıçak ve kesme tahtalarının sık sık temizlenmediğini,
belirterek bu durumun çapraz bulaşmayı artırabileceğini ifade etti.
Güvenli tüketim için yoğun müşteri sirkülasyonu olan, bilinen işletmelerin tercih edilmesi gerektiğini ekledi.
